Çocuklarda Florürlü Diş Macunları Ne Zaman ve Hangi Yaş Gruplarında Tercih Edilmeli?
· Diş çürüklerinin önlenmesinde florür, 1940′ larda suların florlanmasından beri en etkili çürük önleyici yöntem olarak kullanılmaktadır. Diş macunları içerisinde bulunan florür, dişte meydana gelen gözle görülemeyecek boyuttaki demineralizasyonu yani bakterilerin meydana getirdiği asit atakları sonrası diş dokularının deformasyonunu tamir eder. Bunun yanısıra diş yüzeyine çürük aktivitesini başlatan mikroorganizmaların yapışmasını önler.
· Güncel araştırmaların güvenilirliğinin en yüksek derecede kanıtlandığı yani bir başka deyişle en güvenilir bilgileri veren meta-analizleri ve klinik rehberleri içeren araştırma sonuçları incelendiğinde florür verniğinin yılda 2 defa uygulanmasının diş çürüklerini engellemede başarılı olduğu kesin bir bilgidir.
· Türk Pedodonti Derneği, Amerikan Çocuk Diş Hekimliği Akademisi ve Avrupa Çocuk Diş Hekimliği Akademisi bebeklerin ilk dişlerinin sürmesinden 3 yaşına kadar sürüntü (sıyırma) şeklinde ya da pirinç tanesi kadar çocuk diş macunu kullanılması önerilmektedir. Yutkunma refleksinin geliştiği 3 yaşından sonra bezelye tanesi büyüklüğünde diş macununa geçilmelidir.
· Diş çürüğü riski düşük olan, 1 yaşından sonra gece beslenmesi yapmayan, annesinin ağzında aktif diş çürüğü bulunmayan, şekerli ve karbonhidrat ağırlıklı beslenme yapmayan, liften zengin katı beslenmeye geçişi başarmış 3 yaşından küçük çocuklarda florür içermeyen diş macunları kullanılabilir.
· Bununla birlikte, küçük çocuklarda bu koşulları sağlamak ebeveynler için genellikle güç olduğundan, 6 aydan sonra 2 yaşına kadar 1000 ppm florür içeren çocuk macunlarının sürüntü şeklinde kullanılması ve diş fırçalamanın ebeveyn tarafından yapılması önerilmektedir.
Süt Dişleri Neden Önemlidir?
- Çocuğun büyüme ve gelişiminin en aktif olduğu dönemde beslenme, kelimeleri doğru telaffuz ile çene kemiği ve çevresindeki kasların normal gelişimi açısından süt dişleri büyük rol oynar.
Günümüzde yetişkin bir birey kadar çocuklar da estetiğe, dış görünüme önem vermektedirler. Ön dişleri olmayan ya da çürük olan bir çocuğun okul ortamında veya sosyal yaşamında karşılaştığı sıkıntılar aslında biz yetişkinlerden çok da farklı değildir. Hatta duygularını yetişkinlere göre çok daha yoğun yaşayan çocukların bu dönemde kişisel özgüvenlerinin de oluşmaya başlaması bu durumu daha da önemli kılmaktadır.
Süt dişlerinde meydana gelen hasar ileride bizi daha büyük ağız, diş ve çene problemleriyle karşı karşıya bırakmaktadır. Çürük varlığı çocuğun ağzındaki mikroorganizma sayısının fazla olması anlamına gelir ki bu da sağlıklı olan diğer dişlerini tehdit etmektedir.
Ayrıca ileri derecede enfeksiyonlu bir süt dişinin kaybıyla yandaki dişlerin o boşluğa yer değiştirmeleri daimi diş için gerekli olan yerin daralmasına ve çocuğun ileride daha uzun süreli ve maliyetli ortodontik tedaviye ihtiyaç duymasına neden olmaktadır. Bunun yanında diş kaybı gerçekleşen bir çocuğun yaşıtlarına göre hem beslenmesi hem de konuşması bu durumdan olumsuz yönde etkilenmektedir. Halbuki teknolojinin ve diş hekimliğinde kullanılan malzemelerin bu kadar ileri düzeyde olduğu bir dönemde süt dişlerini koruyarak tüm bunlarına önüne geçebilmekteyiz.
Süt Dişlerine Neden Dolgu Yapıyoruz?
Ülkemizde, çocuklarda erken yaşlarda süt dişlerinde çürük görülme olasılığı oldukça yüksektir. Süt dişlerine dolgu yapılmasının bir çok sebebi olup bunlar;
- Çürük sebebiyle dişlerde görülen ağrılar ve ağrıların yarattığı fiziksel ve psikolojik problemler,
- Tedavi edilmeyen süt dişi çürüklerinin ilerleyerek ABSE yani iltihap içeren şişliklere dönüşmesi ile beraber kendini gösteren DAYANILMAZ, ŞİDDETLİ diş ağrıları,
- İlerlemiş çürükler sebebiyle çekilen süt dişlerinin yarattığı boşlukların korunmadığı durumlarda meydana gelen DİŞ ÇAPRAŞIKLIKLARI ve bundan dolayı ilerleyen yaşlarda kendini gösteren ortodontik tedavi (tel tedavisi) gereksinimi,
- Özellikle ön dişlerdeki çürüklerin kötü görünümü sebebiyle küçük yaşlarda başlayan ÖZGÜVEN KAYBI ve GÜLÜMSEMEYE ÇEKİNME gibi psikolojik problemler,
- Çürük sebebiyle meydana gelen özellikle dişlerin arayüzlerinde oluşan boşluklara yemek kaçması sonucu meydana gelen AĞRILAR ve yemek yeme esnasında ortaya çıkan sorunlardır.